Bir Daha Asla Ayrılık Acısı Çekmeyin
Artık hayatınızın bir anlamı olduğunu düşünüyorsunuz.
Birçok benzer yönünüz var. Çok iyi anlaşıyorsunuz.
Romantik anlar hayatınızdan eksik olmuyor. Ona aşıksınız.
Birkaç gün görmeyince hemen özlüyorsunuz.
Birlikte gelecek planları yapıyorsunuz.
Her şey istediğiniZ gibi.
Sonra bir gün telefonları açmamaya başlıyor. Mesajlarınıza cevap vermiyor. Bir şeyler ters gidiyor olmalı.
Kötüye yormak istemiyorsunuz. Yaşadığı yere gidiyorsunuz. Evde kimse yok.
İçiniz içinizi yiyor.
Acaba başına bir şey mi geldi ?
Birkaç gün sonra telefonunuza bir mesaj geliyor. Neyse ki bir şey olmamış.
Mesaj kız arkadaşınızdan:
“Başka biriyle görüşmeye başladım. Artık birlikte olamayız. Beni bir daha arama.”
İçinizi berbat bir his kaplıyor. İlişkinizi gayet iyi gidiyordu. Ayrılmanızın için hiçbir neden yok.
Ama ayrıldınız. Sevdiğiniz kız sizi terk etti.
Şimdi ne yapacaksınız ?
İlişkiler konusunda aklınızdan çıkarmamanız gereken en önemli şey şudur:
Hiçbir kız vazgeçilemez değildir.
Eğer bir kızı kendinizden daha değerli görüyorsanız vazgeçilmez olduğunu düşünürsünüz. Oysa hayatınız boyunca en çok değer vermeniz gereken kişi sizsiniz.
Tabi ki tüm insanlar çok değerlidir. Ama her birey için en değerli kişi kendisi olmalıdır.
Bunu bencillik olarak düşünmeyin. Kendinizi mutlu etmeden başkalarını da edemezsiniz. İlişkide bulunduğunuz insanları da düşüneceksiniz ama bunu kendinizi düşündükten sonra yapacaksınız.
Bir ayrılıktan sonra acı çekerek haftalarınızı, aylarınızı harcıyorsanız kendinize şu soruyu sorun:
Ömrünüzü bir kız uğruna heba edecek kadar zavallı mısınız ? Bu kadar mı değersizsiniz ?
Daha önce bu açıdan düşünmemiş olabilirsiniz. Bir önemi yok. Şimdi biliyorsunuz. Kendinize değer vermeye başlayın.
Kadınlar yapıları gereği tek eşliliğe programlanmışlardır.
Bu nedenle yuvasını dağıtmak, ilişkisini bitirmek onlar için kolay bir karar değildir. Buna rağmen bir kız bu noktaya gelmişse sizi gözden çıkarmış demektir. Bu kararı verene kadar milyonlarca olasılığı gözden geçirmiş ve doğru olanın bu olduğunu düşünmüştür.
Sizi gözden çıkaran birini geri kazanmak için enerjinizi harcamayın.
Gitmek isteyen birini zorla geri getiremezsiniz. Küçük çocuklar, oyuncakları ellerinden alındığında, ağlar, ortalığı birbirine katarlar. Küçük bir çocuk olmaktan vazgeçin.
Gideni kabul etmeyi öğrenin.
Ancak psikolojisi bozuk, zayıf karakterli insanlar gideni kabul edemez. Yaşanan kadın cinayetlerinin büyük bir kısmı da bu yüzden gerçekleşmektedir. Muhtaç olmayın. Ne kendi hayatınızı mahvedin. Ne de bir başkasınınkini.
Daha önce birilerini sevdiyseniz aynı şeyleri defalarca yaşamışsınız demektir.
Hiçbir zaman unutamayacağınızı düşünürsünüz. İçiniz ezilir. Büyük bir üzüntü yaşarsınız.
Ama üzerinden belli bir zaman geçtiğinde üzüntünüzün hafiflediğini görürsünüz.
Unutursunuz. Her seferinde aynı şey olur. Bütün sıkıntılarınız kaybolur.
Ama asıl kaybolan şey zamandır. Bu hayata bir kez daha gelmeyeceksiniz.
Eğer para kaybediyorsanız. Yeni bir iş bulursunuz. Azim ve sabır gösterirsiniz. Parayı geri kazanırsınız.
Eğer sağlığınızı kaybediyorsanız. Spor yaparsınız. Kötü alışkanlıklardan uzak durursunuz. Sağlığınızı geri kazanırsınız.
Ama giden zamanı asla geri getirmezsiniz. Bu yüzden bir daha ayrıldığınızda asla zaman kaybetmeyin. Bir gün bile.
Kız arkadaşınızın gitmesini kabul edemiyorsunuz ama zamanınızın gitmesini ediyorsunuz.
Zaman daha mı az değerli ?
Geceleri sarhoş olup eski kız arkadaşınıza mesajlar atmayı bırakın. Telefon numarasını silin. Facebook’ta arakdaşlıktan çıkarın. Twitter’dan takip etmeyin.
Ortak arkadaşlarınız varsa ne yapıyor diye sormayın. Tam anlamıyla hayatınızdan çıkarın.
Sigarayı bırakmak isteyenlerin, nasıl içmeyi bir anda kesmesi gerekiyorsa siz de öyle yapın. Tüm bağımlılıklar aynıdır. Azaltarak bırakmazsınız.
Hiçbir şey yapamadan öylece oturmayın.
Kendinizi yeni baştan programlayın. Yeni bir hobi edinin. Yeni insanlar ile tanışın. Yeni bir kursa gidin. Daha önce yapmadığınız bir şey yapın.
Spor salonuna kayıt olun. Gitmediğiniz bir ülkeye seyahat edin. Yapabileceğiniz bir sürü şey var.
Eğer kendinizi eve kapatıp acınızla baş başa kalmayı düşünüyorsanız, ölmeden önce, bir ülke az gezmiş olacaksınız. Harika insanlarla tanışma fırsatını elinizden kaçıracaksınız.
Her insan kendi yolunu seçer. Kimisi depresyon, acı ve üzüntü ile vakit kaybeder. Kimisi ise bu hayatın güzelliklerini keşfetmeye zaman yetiremez.
Siz hangisi olmak istiyorsunuz ? Kararınızı verin.
Eğer uzun süreli bir ilişkiden çıktıysanız bir üzüntü yaşamanız çok normal. Sanki üzülmüyormuş gibi davranmayı bırakın. Üzüntünüzü yaşayın. Ama ne boyutta olacağına kendiniz karar verin.
Hayatı kendinize zindan etmeyin. Üzüntünüzü hayatınız devam ederken yaşayın. Takılıp kalmayın. Aylarca evde oturup yas tutmayın. Sosyal ortamlarda bulunun.
Size iyi geleceğini göreceksiniz.
En önemlisi yeni kızlar ile tanışın. Belki bir yerlerde hayalinizdeki kzıdan bir tane daha vardır. Belki hayaliniz aslında daha başkadır. Onu keşfedin.
Bu günden sonra ilişkilere bakış açınızı değiştirin. Bağlanmayın. Bağımlı olmak sizi tüketir. Mantıklı düşünemezsiniz.
Hayatınıza giren her kıza, ömrünüzün belli bir dönemi için size eşlik eden bir değer olarak bakın. Bu hayatınızı tamamı da olabilir. Birkaç ayı da. Belki bir haftası. Bunu bilemezsiniz.
Ama ilişkinize böyle bakarsanız, ayrılma zamanı geldiğinde kopmanız daha kolay olacaktır. Birlikte olduğunuz kız herhangi bir nedenle size eşlik etmeyi bırakabilir. Kendinize eşlik edecek başka birini bulun. Dışarıda anlaşabileceğiniz bir sürü kız var.
Doğru kızı bulduğunuzda güzel bir paylaşımda bulunun.
Ayrılık vakti gelene kadar.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil